Ezilenlerin Tiyatrosu ve Biz

Forum tiyatrosu Ezilenlerin Tiyatrosu’nun (TO) geniş repertuarındaki tekniklerden biridir. TO, Brezilya’da, öncelikle tiyatro grubuyla birlikte klasik tiyatro formatının kendi çalışmaları bağlamında sorunlu olduğunu fark eden Augusto Boal sayesinde yaratılmıştır: Mevcut format, izleyicinin pasif olduğunu, hiçbir şeyin olmadığı bir alana geldiklerini, hayat tecrübeleriyle ilgili olarak anlamadıkları şeylerden bahseden bir oyunu izlediklerini, muhtemelen alkışla ödüllendirip gittiklerini ima ediyor. Bunların hiçbiri Boal’un ilgisini çekmedi. Ona göre tiyatro yalnızca kutsal tapınaklarda bulunmuyordu: Tiyatro tüm dünyadır ve oyuncular da hepimiziz. Avrupalılar tarafından yazılan ve Avrupa üniversitelerine erişimi olan ayrıcalıklı entelektüellerin yönettiği oyunları sunmak yerine, Boal ve işbirlikçileri günlük yaşamları hakkında konuşmak ve tiyatroyu Brezilya’daki tüm sınıf ve ırklara açmak istediler. Bu teknikle en önemlisi seyirci, performansı karanlıkta izleyen, kahramanlara sempati duyan, ancak herhangi bir şeyi değiştirme yetkisinden yoksun pasif bir alıcı olmak yerine, performansı yerinde yaratıp değiştiren aktif bir katılımcı haline geliyor.

Forum tiyatrosundaki performans standart bir dramaturjiye sahiptir: başlangıcı, güç pozisyonunda olan ve baskıdan faydalanmış olan kötü karakterin tanıtımı ve sahnenin odak noktasındaki baş karakter (birey veya grup) ile yapar. Baş karakterin kendi iradesi vardır ve kötü karakterin iradesine karşı bir şey yapmak ister. Ne baş karakter(ler) ne de kötü karakter(ler) bir vakumda var olur: onlar, spesifik ilişkilerini belirleyen geniş bir toplumsal bağlamın bir parçasıdır. Örneğin, bir sahne veya oyundaki aynı karakter, temel çalışma haklarına sahip olmadığı bir fabrikada işçi ise baş kahraman olabilir (çünkü daha geniş toplumsal bağlam, kapitalist sömürünün bağlamıdır),ama diğerinde ise düşman olabilir ( örneğin aile içi şiddete başvurursa, çünkü o zaman daha geniş toplumsal bağlam ataerkilliktir). Bu nedenle her oyunda belirli bir sosyal bağlamı sunmaya çalışmamız önemlidir.

Katılımcıların yaşadığı deneyimler üzerinde çalışmaya başladık – sürekli geri gelen konu çalışma veya ikamet izni almaya çalışırken Hırvat pasaportu olmayan birçok insanın yaşadığı bürokrasinin yapısal şiddetiydi. Ve sonra, bu Kafkaesk(tehdit edici, korkutucu) durumun arkasındaki nedenleri araştırmaya başladığımızda, Hırvat pasaportu olmayan birçok kişinin çalışma veya oturma izni almaya çalışırken yaşadığı deneyim, daha geniş bağlamın imajını ortaya çıkarmaya başladı. Varoluşsal güvensizliğin istikrarsız durumu, insanları pasif hale getiriyor, düşük maaşlar ve çalışma koşullarından şikayet etmekten korkuyor ve bu da yerel işletme sahipleri için daha fazla kâr sağlıyor. Oluşturduğumuz oyun, bir restoran mutfağındaki bir işçiyi (baş karakter) konu alıyor; bu karakter ve diğer çalışanlar, zor koşullarda çalışma koşullarına maruz kalıyorlar. Baş karakter, patronuna şikayet etmeye çalışır, ancak belgeleri olmadan pek bir şey yapamaz. Sonraki adımı, çalışma izni almaya çalışmak olur, ancak bu, gerekli belgeleri toplamak için bir kurumdan diğerine bitmek bilmeyen yürüyüşe dönüşen devasa bir görev haline gelir. Diğer işçiler, tritagonistlerdir – eylemleri veya eylemsizlikleri ile baş karaktere veya antagoniste yardımcı olabilirler. Bir forum tiyatrosu oyunları her zaman baş karakterin yenilgisi ile biter: çünkü oyun aslında seyirciye sorulan bir soru, bir problemi birlikte keşfetmek istediğimiz bir sorunun formülasyonudur. Bu soru gerçek olmalı, atölye katılımcıları tarafından ulaşılan bir soru olmalı ve oyunu yöneten/kolaylaştıran tarafından dayatılmamalıdır; baş karakter bunu fark etmeli ve değiştirmeye çalışmalıdır – baş karakter bir kurban değildir!

Yasama tiyatrosunun fikirlerini takip ederek bir adım daha ileri gitmeye ve oyunu, yapısal düzeyde doğru yönde atılabilecek olası adımlar olarak gördüklerimiz hakkında açık bir tartışma yolu olarak kullanmaya karar verdik. Fikirleri topladık, tercüme ettik, tartıştık ve karar vericilere gönderdik.